Category Archives: Ahmed Arif

Leylim Leylim

leylim leylim, dünyamızın yarısıal-yeşil bahar,yarısı kar olanda,gene kavim-kardaş, can-cana düşman,gene yediboğum akrep, sarı engerek,alnımızın aklığında puşt işi zulümve canım yarı geceler,Çift kanat kapılarına karşı darağaçlarımapushanede çeşmeyandan akar olanda,gelmiş, yoklamış ecel,kaburgam arasından,yoklasın hele.. Çağıdır can dayanmaz,Çağıdır, en çalat, en asıcehennem koncası memelerinin. Çağıdır, kırk gün kırk gecekolların boynuma kemendne canım, kötüye inat.vaaah ki ne desem?kurşunları namluya… Read More »

Merhaba

gün açar, karın verir yağmurlu toprak. İncesu deresi, merhaba. saçakta serçeler daha çılgındır, bulutlarda kartal, daha çalımlı. koparır göğsünden bir düğme daha, tezkere bekliyen biri. İncesu deresi, merhaba. genç bayraklar vardır, barış düşünür, kuyularda işçi, mavilikleri. ben hepsini düşünürüm, yirmidört saat ve seni düşünürüm, karanlık, hırslı… seni, cihanların aziz mevyası. İlan-ı aşk makamından bir mısra,… Read More »

Otuzüç Kurşun -1

bu dağ mengene dağıdır tanyeri atanda vanda bu dağ nemrut yavrusudur tanyeri atanda meruda karşı bir yanın çığ tutar, kafkas ufkudur bir yayın seccade acem mülküdür doruklarda buzulların salkımı firari güvercinler su başlarında ve karaca sürüsü, keklik takımı… yitik inkar gelinmez teke-tek döğüşte yenilmediler bin yıllardan bu yan, bura uşağı gel haberi nerden verek turna… Read More »

Otuzüç Kurşun -2

yokuşun dibinden bir tavşan kalktı sırtı alaçakır karnı sütbeyat garip, ikicanlı, bir dağ tavşanı yüreği ağzında öyle zavallı tövbeye getirir insannı tenhaydı, tenhaydı vakitler kusursuz, çırılçıplak bir şafaktı baktı otuzüçten bire karnında açlığın ağır boşluğu saç, sakal bir karış yakasında bit, baktı kolları vurulu, cehennem yürekli bir yiğit, bir garip tavşana, bir gerilere. düştü nazlı… Read More »

Otuzüç Kurşun – 3

vurulmuşum dağların kuytuluk bir boğazında vakitlerden bir sabah namazında yatarım kanlı, upuzun… vurulmuşum düşüm, gecelerden kara bir hayra yoranım çıkmaz canım alırlar ecelsiz sığdıramam kitaplara Şifre buyurmuş bir paşa vurulmuşum hiç sorgusuz, yargısız kirvem, hallarımı aynı böyle yaz rivayet sanılır belki gül memeler değil domdom kurşunu paramparça ağzımdaki…

Otuzüç Kurşun – 4

Ölüm buyruğunu uyguladılar, mavi dağ dumanını ve uyur-uanık seher yelini kanlara buladılar. sonra oracıkta tüfek çattılar koynumuzu usul-usul yoklayıp aradılar, didik-didik ettiler kirmanşah dokuması al kuşağımı tespihimi, tabakamı alıp gittiler hpsi de armağandı acem elinden… kirveyiz, kadeşiz, kanla bağlıyoz karşıyaka köyleri, obalarıyla kız alıp vermişiz yüzyıllar boyu, komşuyuz yaka yakaya birbiine karışır tavuklarımız bilmezlikten değil,… Read More »