Tag Archives: haldan

Vay Kurban

dağlarının, dağlarının ardı, nazlıdır. uçurum kıyısında incecik bir yol gider dolan-dolana, bir hastan vardır, umutsuz, belki ayşe, belki elif endamı kuytuda başak, memesinin, memesinin altında, bir sancı, bir hayın bıçak… Ölüm bu, fukara ölümü geldim, geliyorum demez. ya bir kuşluk vakti, ya akşam üstü, ya da seher, mahmurlukta, bakarsın, olmuş olacak. bir hastan vardı umutsuz,… Read More »

Otuzüç Kurşun – 5

vurun ulan, vurun, ben kolay ölmem. ocakta küllenmiş közüm, karnımda sözüm var haldan bilene. babam gözlerini verdi urfa önünde Üç da kardaşını Üç nazlı selvi. Ömrüne doymamış üç dağ parçası. burçlardan, tepelerden, minarelerden kirve, hısım, dağların çocukları fransız kuşatmasına karşı koyanda bıyıkları yeni terlemiş daha benim küçük dayım nazif yakışıklı, hafif İyi süvari vurun kardaş… Read More »