Tag Archives: siyah

Karıma Mektup

bir tanem! son mektubunda: -başım sızlıyor yüreğim sersem!- diyorsun. -seni asarlarsa seni kaybedersem,- diyorsun, -yaşayamam!- yaşarsın, karıcığım, kara bir duman gibi dağılır hatıram rüzgarda; yaşarsın, kalbimin kızıl saçlı bacısı, en fazla bir yol sürer yirminci asırlılarda ölüm acısı. Ölüm bir ipte sallanan bir ölü. bu ölüme bir türlü razı olmuyor gönlüm. fakat emin ol ki,… Read More »

Avare

anımsıyor musun? bir çetemiz vardı: vahşi siyah atlar ısmarlama serserilikler yaşardık kimseden bir şey demeden kaçıp gitmeler gibi sokaklarda sabahlamak, parklarda yatmak yabancıları mahalleye sokmamak gibi ve bir gün gideceğimiz bir amerika vardı herkesin bir amerikası vardı o zamanlar herkes gece istasyonlarında kendi amerikasını aradı kısık ışıklı arkadaş odaları plağın bir yüzünü kaplayan uzun parçalar… Read More »

Portre

seveceğim hatun kişisaçı siyah gözü siyahilla ki esmer olacak dişi öylesine dişiaşık kolum akşam sabahbelinde kemer olacak edası eda nazı nazyolda yordamda bitirmişbir güzel bizden olacak bir ömür boyunca kış yazdoymıyacağım tek yermişsağ yanakta ben olacak

Hacı Muradın Ölümü

hacı muradla öldük eski kafkasyada ihtiyar çuvasgili santur calıyordu ne çaldığı zaten anlaşılmıyordu oğlu belki o saat asılıyordu şarap patlak vermişti isyan masada atlas gömlekleri boyundan ilikli sabahlara kadar hançer dokuyanlar mezmur okuyarak duvar duvar dudaklarında karanlık ilkbahar gözbebekleri çelik çekirdekli çalarak getirdiği korkak tatarların bakunin yazması kitaplarından dinamitler yürür bakü sokaklarından siyah bir toz… Read More »

Emperyal Oteli

ben hic boylesini gormemistim vurdun kanima girdin itirazim var simsicak bir merhaba diyecektim basimi usulca dizine koyacaktim dort gun dort gece susacaktim yagmur sonecekti yanacakti sameland seferden donecekti duvardaki saat duracakti kalbim kendiliginden duracakti ben hic boylesini gormemistim vurdun kanima girdin itirazim var emperyal otelinde bu sonbahar bu camlarin nokta nokta huznu bu bizim berhava… Read More »

Kav

otomobil birden çıkıyor yoldanbir deniz kıyısında duruyorbüyü bıçağı koparıyor onu gri harmanili kayalardanyalnız sırtlarından sezilen haçlı erleri kayalardankayalar kapatıyor onun arkasını somdüşünceyle şekerlendirilmedengünse eriyor yön yön van goghsu bir kırmızılıkkirazların ve güllerin tifoya kardeş çıkan rengikokuları bile kıpkırmızı olan günlerinve otomobilden inen sensin iki avcunda denizÇevrene üşüşen zeytin ağaçlarıarkandan ininler o kimlerdir ki avuçlarına gülüyoroluşa… Read More »