Tag Archives: daha

Çankırı Hapishanesinden Mektuplar-4

sıcaklar bildiğin gibi değil ve ben ki yalı uşağıyım, deniz ne kadar uzak… İkiyle beş arası cibinliğin altına uzanarak ter içinde kımıldanmadan gözlerim açık dinliyorum sineklerin uğultusunu. biliyorum : şimdi avluda duvarlara çarpıyorlardır suyu, kızgın, kırmızı taşlar tütüyordur. ve dışarda, otları yanmış kalenin eteğinde bir kezzap aydınlığı içindedir simsiyah kiremitleriyle şehir… geceleri birdenbire rüzgâr çıkıyor.… Read More »

Çankırı Hapishanesinden Mektuplar-1

saat dört, yoksun. saat beş, yok. altı, yedi, ertesi gün, daha ertesi ve belki kim bilir… hapisane avlusunda bir bahçemiz vardı. sıcak bir duvar dibinde on beş adım kadardı. gelirdin, yan yana otururduk, kırmızı ve kocaman muşamba torban dizlerinde… kelleci memedi hatırlıyor musun? sübyan koğuşundan. başı dört köşe, bacakları kısa ve kalın ve elleri ayaklarından… Read More »

Sizden Saklı

gelmediniz, ben hep sizi bekledim eksilen yanlarımla sizden saklı eskidim her şeyden önce aşk verilmiş bir sözdü benim için gün, ay, saat, hafta; takvimsi zaman yanı aldıkça dönemeçleri değişmedi hiçbir şey yalnızca ufuklar yeniledim kaç aşktan oluşmuş bir şeydi aşk her sevgiliyle biraz daha biraz daha sizden saklı eskidim.

Gece Nöbeti

daha az seviyorum senigiderek daha azunutur gibi seviyorumazala azalaaramızdaki uzaklığın karanlığında geceler kısalıp,gündüzler uzuyor böyle oluncadaha az seviyorum senikendini iyileştiren bir yara gibidaha az ve zamanla sen geceyi tutuyorsun,ben nöbetiniuzak dağ kışlalarındagörmüyoruz birbirimiziusul usul sis iniyorkopmuş yollaraişığı hafif,uykusu ağır koğuşlarda üzerini örtüyorum seninbir çığ gibi büyüyorsun rüyalarımdasevgilim sevgilimyıldızları daha büyüktür bazı gecelerinnöbet kadar yalnızken öğreneceksin… Read More »

Hayatta ben en çok babamı sevdim

hayatta ben en çok babamı sevdimkaraçalılar gibi yardan bitme bir çocukÇarpı bacaklarıyla– ha düştü ha düşecek —nasıl koşarsa ardından bir devin,o çapkın babamı ben öyle sevdim bilmezdi ki oturduğumuz semti,geldi mi de gidici – – hep, hepp acele işi! —Çağın en güzel gözlü maarif müfettişi.atlastan bakardım nereye gitti,Öyle öyle ezber ettim gurbeti. sevinçten uçardım hasta… Read More »

Sen benim hiçbir şeyimsin

sen benim hicbir seyimsinyazdiklarimdan cok daha azhic kimse misin bilmem ki nesinluzumundan fazla beyazsen benim hicbir seyimsinvarligin yoklugun anlasilmaz galiba eski liman uzerindesinnasil karanligima bir yildiz olmakdudaklarinla cama cizdiginen fazla sonbahar otellerindeuniversiteli bir kiz uykusu bulmakyalnizligi olduresiye cirkinsabaha karsi olduresiye korkakkulagi cabucak telefon zillerinde sen benim hicbir seyimsinhicbir sevismek yasamisligimhenuz bos bir roman sahifesindehic kimse… Read More »