Gün yalımı
duvar dibindeydiler bi bakış baktışimdi ışık yıllarında yaşıyor o çiçekler heyt bu kadına can veren tanrımsarı bir yatışı var bütün çarşaflardan ayrı. gelirim demişti bugün içingözlerim güneş saatinde. (sevgi duvarı)
duvar dibindeydiler bi bakış baktışimdi ışık yıllarında yaşıyor o çiçekler heyt bu kadına can veren tanrımsarı bir yatışı var bütün çarşaflardan ayrı. gelirim demişti bugün içingözlerim güneş saatinde. (sevgi duvarı)
hayatta ben en çok babamı sevdimkaraçalılar gibi yardan bitme bir çocukÇarpı bacaklarıyla– ha düştü ha düşecek —nasıl koşarsa ardından bir devin,o çapkın babamı ben öyle sevdim bilmezdi ki oturduğumuz semti,geldi mi de gidici – – hep, hepp acele işi! —Çağın en güzel gözlü maarif müfettişi.atlastan bakardım nereye gitti,Öyle öyle ezber ettim gurbeti. sevinçten uçardım hasta… Read More »
karşı masadan çağırdılar, “buyrun” dediler“keyfim yok” dedim bağışlayın, “başımı dinleyeceğim biraz”sen misin diyen, bir curcunadır koptune kalabalık, ne kalabalıkmış yarab başım!bunca ayıp, bunca kayıp, bunca ölüm! attım kendimi dışarı, karıştım Şarlonun yalnızlığınauçuyorum şimdi barbaros bulvarından aşağıÜstümde insanlar, ne güzel, ve ayaklarımın aldında deniz! sana da söylüyorum hep, teo,başını dinleyeceğine, al başını git umağa! (rengahenk)
elektrikler söndü dün gece, zorbela toplayıp satrancın taşlarını m e c b u r e n yattık simsiyah kediler gibi dolaşıyor koğuşta uyuyan dostların nefesleri. d o l a Ş s i n l a r azıcık ! tam ben de eve doğru açılıyordum Şıpırdatmadan hiç kürekleri, yanmaz mı o tepemdeki yüz mumluk ışık! bir… Read More »
bir beyaz rustan kapmışbir tepebaşı otelinde Şiirigayrı ne permanganat ne antibiyotikbir akıntıdır gidiyor sittin senedirgözünden yaş geliyor su dökerken bile belini doğrultmak için türk ŞiirininÇekiyormuş bu çekilmez çileyi,yoksa çaldığı gibi başından büyük bir taşakırarmış çoktanpelikan marka dolma kalemini bakarak bu Çağdaş ve de cardaş Şairehiç de zührevi değilmiş meğer zühre! (rengahenk)
diyelimki yağmura tutuldun bir gün bardaktan boşalırcasına yağıyor mübarek, Öbür yanda güneş kendi keyfinde ne de olsa yaz yağmuru pırıl pırıl düşüyor damlalar eteklerin uça uça bir koşudur kopardın dar attın kendini karşı evin sundurmasına işte o evin kapısında bulacaksın beni diyelim için çekti bir sabah vakti erkenden denize gireyim dedin kulaç attıkça sen patiska… Read More »