Tag Archives: daha

Gün Batımı

yaklaşan ayak sesleridir akşamınŞafaktan çıkmış bu uzun yolculuğabir gelen var uzaktan soluk soluğakapkara gözleri hüzünlü ve dalgınakşam, rüyalarımıza giren o esmer kadın İşte! açılmış dipdiri göğüsleribir vuslat gecesine çagırır bizive ansızın büyüler gözlerimizisaçlarında o yıldız yıldız süsleriŞair “hoyrattır” diyor akşam üstleri hoyrattır evet, o bütün aldanmışlaryüz karası fahişeleri dünyamızınen vazgeçilmez yerinde rüyamızıngelir, gözlerinde o vahşi… Read More »

Cemre

gözüme ilişti gözün içimde infilak saati! yasak baktın nikotin sıcağıma, bir sigara daha yaklaşıyor bahar.. ellerin yanında değil, gemiler kalkıyor avuçlarından bütün limanlarda bir telaş, yaklaşıyor bahar… deniz altında bir zindan düşü, ayıp sarılmalar, lanetli öpücükler bilinmez bir nemrut esrarı arkadaş dağlar gibi korkusuz korkular… kekikler yeşeriyor yaklaşıyor bahar bir deliliğin eşiğinde amansız mekansız sofrasız… Read More »

Çöl daha iyi

çöle kıyısı olan kentlerin limanları sıkıcı olur kuş uçar gemi geçmez, kervan zaman içinde. böyle kentlerde insan fırtına gibi sever, sevdiği için ağlamayı. hangi türküde sevmekten bahsedilse ben hicaz olurum elimi ıslatır elinin teri ziyan olurum seni sevmekle ıslanır akşam sefalarım hangi türküde sevmekten bahsedilse bu çölde ben “şair burada yaşadığı kenti çöle benzetiyor”da bahsedilen… Read More »

Kızım Berfine

berfinim, içimin güler yüzü, yaşanılası iklimim hoşgeldin. (adımın çapraz yazılması kimin umrunda.. denize düşen yılana öykünür biraz da…) bir aralık sızıverdin işte ömrümüzün en gevrek zamanı… çıt diyor kırılıyoruz, öfke kadar saydamız o zamanlar ve kırılgan bıçak kadar! kızım demeyi öğrettiğin için o tanrısal kokun ve gülüşündeki baban için ki hala zilleri çalıp kaçmak istiyorduk… Read More »

Siverekli şeho

sokulsan rahmanların şeho dağ rüzgarı kokardı öpsen kıl?dı şeho, koklasan duman bilmezdi şalvarının renginin neden değiştiğini ve kentte duvar yazılarının neden eksildiğini siverek ovasına akşam inerdi şeho avluda tütün sarardı geceleri sorsam birilerine: “-şeho ne bilir” derdi… oysa o, bildiği kadar ve bildiği gibi yaşardı ilkmayıs sabahlarının güzelliğini bozkırı, yağmuru ve nal seslerini daha çınlar… Read More »