Category Archives: Abdurrahim Karakoç

Suları Islatamadım

savaştayım elli yıldır Ömrüm geçti boşalt, doldur anlamadım bu ne haldir birgün silah çatamadım suları ıslatamadım ekin ektim başak yılan kuşandığım kuşak yılan yorgan akrep, döşek yılan birgün rahat yatamadım suları ıslatamadım ne payem oldu ne sayem en doğruya varmak gayem düşüncemdir tek sermayem alan yoktur satamadım suları ıslatamadım yolum yokuş, izim ayrı dilim yağsız,… Read More »

Unutursun (mihribanım)

“unutmak kolay mı?” deme,unutursun mihribanımoğlun kızın olsun hele,unutursun mihribanım. zaman erir kelep kelep.meyve dalında kalmaz hepunutturur bir çok sebep,unutursun mihribanım. yıllar sineye yaslanır;hatıraların paslanır,bu deli gönlün uslanırunutursun mihribanım. süt emerdin gündüz-gece,unuttun ya, büyüyünce..ha işte tıpkı öyleceunutursun mihribanım. gün geçer, azalır sevgi;değişir her şeyin rengibugün değil, yarın belki,unutursun mihribanım düzen böyle bu gemide;eskiler yiter yenidebeni değil,… Read More »

Yağmur yağar gibi

ormanlarda yuvasını yitiren bir kuş görsem sen gelirsin aklıma. beni alıp uzaklara götüren bir düş görsem sen gelirsin aklıma. gönlüm viranedir, yakılmış, yanmış hayal mermerinde hatıram donmuş. asırlar öncesi duvara konmuş bir taş görsem sen gelirsin aklıma. toprak, ağacın her hali güzel gölgesi, meyvesi hem dalı güzel nerede, ne zaman faydalı, güzel bir iş görsem… Read More »

Yolların sonu

bilir misin hancı bugüne kadarhanından kaç yolcu çıktı bu yola?sıladan gurbete giden yolcularkaç damla gözyaşı döktü bu yola? getirmeden bu yolların sonunukaç yolcu durak yaptı hanınıkacçyolcu bu yolda verdi canınıecel kaç yolcuyu çekti bu yola akar bir oluktan beş dağın karıdemişler adına hasret pınarıŞu mezarı gölgeleyen çınarıkimin için kimler dikti bu yola? kaç aşık bu… Read More »

Sevdam ve ben

ey sevdam! nerede kucaklaştık seninle,ne zaman dolduk, ne zaman taştık seninle?beklediğimiz sabahları görmedenbak.. bak işte mezara yaklaştık seninle.

Noktada Zaman

gönül kurşun yemiş yaralı ceylandöndüğü noktadan bin yıl uzaktayürek ateş düşmüş kuru bir harmanyandığı noktadan bin yıl uzakta ne nisan bozulur, ne düşer tetikzaman kanlı tezgah,acılar mekikumut yavrusun yitiren keklikkonduğu noktadan bin yıl uzakta Şans ne ki? bir doğar,ölür bin kereen güzel arzular kalır mahşeresevginin meyvesi dalındanİndiği noktadan bin yıl uzakta Çıkar oyunbazlar ikbal katınatepeler… Read More »