Çoban
oybirliğiyle koyunlar keçiyi seçer kendilerine başkan oysa sürünün başına kurdun akrabası köpeği koyar çoban
oybirliğiyle koyunlar keçiyi seçer kendilerine başkan oysa sürünün başına kurdun akrabası köpeği koyar çoban
yaşlı bir devrimci düşürmez hiç ağzından özgürlük kelimesini ve yatmadan önce bir bardak su yerine denize bırakır takma dişlerini……..
afiyetle yiyor gökten düşen üç elmayı apartmandaki çocuklar annemin her geç anlattığı öykülerin sonunda bana ise çöpleri kalıyor evimiz çünkü bodrum katında
benden kısadır boyun bir köy otobüsünün dağa tırmanması gibi uzanırsın dudaklarıma katılmaz oldu nicedir yolum tozu dumanına
kestik artık umudu yağmurdan yürek biçimini alsa da gökyüzündeki küçük bulut
aslında ben daha güzel ölürdüm arka bahçede askercilik oynarken tahta tüfeğimle toprağa uzanır annemin sesiyle doğrulurdum hemen –Çabuk kalk üstün kirlenecek hınzır! yerdeyim yine sak anneciğim n?olur kızma adımı çağır —- —- —- —-