Category Archives: Ahmet Telli

Ana

-Öner in anası için- kayıp duruyor bakışları duvardaki resme ve kapıya oğul mu beklediği, sevgili mi belli ki yaşıyorlar hala uzun uzun yaşıyorlar belli ki bırakıp gittikleri anılarıyla Çıkıp gelirler bir gün belki Üşümüştür çünkü toprağın soğuk yalnızlığında birisi Öteki arkasında parmaklığın

Aşk bitti

– f.e.s. ve öbürleri için- bir aşk nasıl biterse öyle bitti bu aşk da uzun bir hastalık gibi aralıksız dinlediğim alaturka bir fasıl gibi gökyüzüne bakmayı, dostlara mektup yazmayı Çiçekleri sulamayı unutmuşluğum gibi bitti. bir aşk nasıl biterse öyle bitti bu aşk da yürümeyi yeniden öğrenen felçli bir çocuk gibi sokağa çıkmalıyım şimdi ve çoktandır… Read More »

Gurbet Mutlaka Olacaktır

gurbet ne ki yüzyılımızda demek de bir yabancılaşmadırÇünkü varolduğu her yerde insanın gurbet mutlaka olacaktır sevda ile hasret varsa eğerzulüm varsa mahpusluk varsaayrılıklar yakıyorsa içimizigurbet mutlaka olacaktır solgun bir ışık altında yazılıpuçları yakılan mektuplarınyarısı ağıtsa yarısı türküdür ve gurbet mutlaka olacaktır bekleyişlerle direnen ömründağlamaktaysa bağrını hicranve kıskıvrak sarıyorsa kedergurbet mutlaka olacaktır oyalı bir mendilin kanaviçesindekisabrın… Read More »

Gün Kararmasın Geldiğinde

güz yakmadan gülün pembesiniavuçlarımda o, sokul yanımagülüşünle ısınsın bedenimve dudaklarımda acılaşan ıslıkadınla çiçeklensin serçeler göçe dayanmaz bilirsinne özleyen bir bakış kalırne de sımsıcaklığınsular donar yürek üşürsende kalır seni yakan uçurumlar açılır yollarındabuharlaşır çiy damlalarıterli bir kısrak gibi gel kapımasavrulsun saçlarınyastığım kekik koksun uzağı yakın etpembeleşsin çarşafınölüm kapımın tokmağındaayrılığı iyi bilirimferhat olmıyayım dağlarda ey gülün pembesi… Read More »

Bir Hüzün Mevsiminden Çıkarken Kalbim

ayrılıkların puslu aynasındadır bekleyişlerin solgun yüzübekleyişler ki demlenişidir sabrındamıtır sessizliği ve üzüncü damıtır gurbetin kavruk memesindenve emzirirhasretin yanık yüzlü çoçuğunu sen ey sabrın ve üzüncün dervişi başını zamanın göğsüne koy ve dinle yalnızlığın iç çekişlerini yalnızlıklar ki suskun bir akşam üstüdür usulca örtülecektir gecenin sessiz tülünüve düşecektir ince bir rüzgarlahüznün harmaniyesi ey yenilgilerin bezgin kuşususkunun… Read More »

Yenildik

yenildik; Şimdi kim bilebilir zakkumun o kekre tadını bizim kadar tenimize sinmiş sülfür kokusunu soluğumuzdaki cıvayı kim duyar İntikamcıydı bilim, sezgimizse gölgesi sulara vuran bir ceylan neyi yaşamışsak ömrümüz diye derimize yazdı o vak?anüvis kehribar saplı bir hançerle kehânet kuyularında sınandık terkettiğimiz her şehir yakıldı anıtlar dikildi kahhar ve kutsal zamansa bir karadeliğe dönüştü belleğimizin… Read More »