Tag Archives: ard

Gönül Yarası

karanlik geceler korkutur beni, hasretin yürekten vuruyor beni, cephede düsman memlekette sen, çaresiz biraktiniz yine dertten. issiz daglarda, düsman ard arda. dagilmis ovaya mehmedim basinca. savasirken daglarda gelirsin aklima. Çelisen duygular karar verir adima. degerlidir yurdumun her bir kösesi. esirgemez canini çileli mehmedim. vatan sagolsun der her bir nefesi. kahpe oyunlara gelmez mehmedim. izdirap veriyor… Read More »

Bahçe

zehirli sarmaşık gibi sardı,burcu aleminin hüzünlü bakışları.yasta kaldı devr-i alemin,titreğe yakın kırlangıç ağıtları. korkunun ecele faydası,senin yumuşak kâküllerinde.tohumun ağaca bakması,hangi devrin aleminde? engeller derman olsa derdime,ben, kuş olur sana uçardım.güller cemân dolsa kalbime,ben yağmurunla ıslanırdım. bahar gelmeden beklerdim,tomurcukların hışırtısını.soğuk yellerinde özlerdim,yazın sıcak bağırtısını. adını verdiğim taze fidan,bu yıl da çiçek açmadı.sana benzeyen nâze hâdan,yine kokusunu… Read More »

Unutamadığım

açardın, yalnızlığımda mavi ve yeşil, açardın, tavşan kanı, kınalı-berrak. yenerdim acıları, kahpelikleri… gitmek, gözlerinde gitmek sürgüne. yatmak, gözlerinde yatmak zindanı. gözlerin hani? “to be or not to be” değil. “cogito ergo sum” hiç değil… asıl iş, anlamak kaçınılmazı, durdurulmaz çığı sonsuz akımı. İçmek, gözlerinde içmek ayışığını. varmak, gözlerinde varmak can tılsımına. gözlerin hani? canımın gizlisinde… Read More »

Vay Kurban

dağlarının, dağlarının ardı, nazlıdır. uçurum kıyısında incecik bir yol gider dolan-dolana, bir hastan vardır, umutsuz, belki ayşe, belki elif endamı kuytuda başak, memesinin, memesinin altında, bir sancı, bir hayın bıçak… Ölüm bu, fukara ölümü geldim, geliyorum demez. ya bir kuşluk vakti, ya akşam üstü, ya da seher, mahmurlukta, bakarsın, olmuş olacak. bir hastan vardı umutsuz,… Read More »

Kara haber

ellerin yurdunda çiçek açarkenbizim ile kar geliyor kardeşim.bu hududu kimler çizmiş gönlüme?dar geliyor, dar geliyor gardaşım. güzel olmuş sıra sıra söğütler,dağ ardında unutulmuş şehitler.hürriyete seymen giden yiğitler,İki gidip bir geliyor gardaşım. Üç aylık bebekler tutldu taşa,düşmanlar geriden eyler temaşa.yaratan böylesin vermesin başa,zor geliyor, zor geliyor gardaşım.

Tutkulu

tutsak olacağını bilerek yine bu sabah demirparmaklıktan içeri usulca sızdı güneş yasaklanınca görüş gününde çiçek getirilmesi arka duvarın dibinde sarmaşık tohumu dikmiş annem oysa el bile sallayamamıştım ona kuyrukta saatlerce bekleyip doldurduğu içme suyunu dökerken ardıma