Category Archives: Can Yücel

Dinleme başını!

karşı masadan çağırdılar, “buyrun” dediler“keyfim yok” dedim bağışlayın, “başımı dinleyeceğim biraz”sen misin diyen, bir curcunadır koptune kalabalık, ne kalabalıkmış yarab başım!bunca ayıp, bunca kayıp, bunca ölüm! attım kendimi dışarı, karıştım Şarlonun yalnızlığınauçuyorum şimdi barbaros bulvarından aşağıÜstümde insanlar, ne güzel, ve ayaklarımın aldında deniz! sana da söylüyorum hep, teo,başını dinleyeceğine, al başını git umağa! (rengahenk)

Müzmin bir şaire

bir beyaz rustan kapmışbir tepebaşı otelinde Şiirigayrı ne permanganat ne antibiyotikbir akıntıdır gidiyor sittin senedirgözünden yaş geliyor su dökerken bile belini doğrultmak için türk ŞiirininÇekiyormuş bu çekilmez çileyi,yoksa çaldığı gibi başından büyük bir taşakırarmış çoktanpelikan marka dolma kalemini bakarak bu Çağdaş ve de cardaş Şairehiç de zührevi değilmiş meğer zühre! (rengahenk)

Gün yalımı

duvar dibindeydiler bi bakış baktışimdi ışık yıllarında yaşıyor o çiçekler heyt bu kadına can veren tanrımsarı bir yatışı var bütün çarşaflardan ayrı. gelirim demişti bugün içingözlerim güneş saatinde. (sevgi duvarı)

Arife tarif

Öyle bi aş olsun ki derim… “biraz taş biraz hayvan biraz düş”ve göğe aşırdığım kuşdenizin mor bostanındansüngerim al soğanımsoluğumdan açan lalemutluluğa geleceğe yeter ki bir döşün olsun kocamanbu aş ve bu vurgun seksen kulakta yenirve sıkarsa tabiy toplumsal petkan Öyle bir aşk olsun ki derim… (sevgi duvarı)

Baştan kara

başlayan bir şey vardı unuttumanımsamaya çalışıyorum şimdiemekdar kelimelerle:bahargençlikbebekÇiçekdenizİşçibağımsızlıkÖzgürlükeşitlikaşkmezarımda dönüyorum dayuvarlanıyorum baştan kıçakalafattan yeni çıkmış bir teknedalga olmayan dalgaların üstünde… (güle güle seslerin sessizliği)