Category Archives: Ahmet Telli

Soluk Soluğa

büyük aşklar yolculuklarla başlar ve serüvenciler düşer bu yollara ancak onlar ki dünyanın son umudu soyları tükenen birer çılgındırlar ne bir adresleri vardı onların yeryüzünde ne de aşktan başka bir sığınakları ama yaşarlar dünyanın dört bir yayında Ölümle alay ederler sanki nerede beklenirse oradaydılar bir kez bile gecikmediler ömür boyu neydi onları ordan oraya savurup… Read More »

Göç

göç oldu bir acıdan öbür acıya oysa sağrısı kurumamıştı atımızın daha dün sürüp gelmiştik buralara bugün göründü yine yolların ucu devrildi kıl çadırlar seher vakti usulca uyandırıldı çocuklar ve kadınlar bohçası çözülmemiş bir keder gibi gibi düştüler yola turnalar gitti biz gittik bitmedi peşimizdeki nal sesleri nerde konaklasak tedirgindik kuruyordu ırmaklar ve göller bir yangın… Read More »

Eski bir hüzünle

günlerdir eski bir hüzünle çıkıyorum voltaya (kötüye işaret bu, üstelik yalnızlığa sığınıyorum) unutup gitmişim ezberimdeki bütün şiirleri bulutlara bakıyorum uzun uzun, yalnız bulutlara o uzak kasaba akşamları düşerken aklıma tecrit?teki yine bir türkü tutturuyor ey kalbim sana denk düşüyor bütün bu acılar acılar tek ve mutlak olan bir şeyi anlatıyor yağmur kuşları geçiyor avludan sürü… Read More »

Akşamı geciktirebilirsin belki

– feride için gün batarken sula fesleğenleri balkonun kokusu sokağa taşsın sokaklar kayıp çocuklar gibi hırçındır, ürkek ve biraz şaşkın sular bulutlanır sen susarsın ve kent çıngıraklı bir yılan kadar zehirlidir artık sevgilin mahpusken üstelik kirli bir lekeye döner umutlar acılar katlanır mendil yerine sarışınlaşırsın bu kaçıncı güz ellerin üşür, çiy düşer çiçeklere beklediğin mektuplar… Read More »

Çocuksun Sen-II

Çocuksun sen sesinin çağlayanına düştüm bir çiçeğe tutundum düşerken, ordayım hâlâ sallanıp durmaktayım bir saatin sarkacı nasıl gidip geliyor gidip geliyorsa öyle zaman benim işte, nesneleşiyor tüm anlar dursam ölürüm paramparça olur dünya Çocuksun sen sesinin çağlayanına düştüğüm uçurum diyordun bir aşk uçurum özlemidir bırakıyorum öyleyse kendimi sesinin boşluğuna tutunabileceğim tüm umutları görmiyeyim için gözlerimi… Read More »

Çocuksun sen /I

dünyanın dışına atılmış bir adımdın sen Ömrümüzse karşılıksız sorulardı hepsi bu Şu samanyolu hani avuçlarından dökülen kum taneleri var ya onlardan birindeyim yeni bir yolculuğa çıkıyorum kar yağıyor bir aşk tipiye tutuluyor daha ilk dönemeçte Çocuksun sen sesindeki tipiye tutulduğum dönüşen ve suya dönüşen sorular soruyorsun sesin bir çağlayan olup dolduruyor uçurumlarımı kötü bir anlatıcıyım… Read More »