Category Archives: Ahmed Arif

Otuzüç Kurşun – 5

vurun ulan, vurun, ben kolay ölmem. ocakta küllenmiş közüm, karnımda sözüm var haldan bilene. babam gözlerini verdi urfa önünde Üç da kardaşını Üç nazlı selvi. Ömrüne doymamış üç dağ parçası. burçlardan, tepelerden, minarelerden kirve, hısım, dağların çocukları fransız kuşatmasına karşı koyanda bıyıkları yeni terlemiş daha benim küçük dayım nazif yakışıklı, hafif İyi süvari vurun kardaş… Read More »

Rüstemo

modan yaylasına eşkin almadan maktela üzerinde sağımız karbeyaz Çermik dağları solumuz kan kırmızısı fırattır dört mevsim yeşildir orman ve toprak çetin baharları aşiretler iner dersim üstünden sürü otlatır. odunda kömürde pamukta gönlü bir akarsu gibi alıp götüren irzdan ve ekmekten yana bir kara sevdadır yeşil murattır ve bundan ötürü tutmuş dağları ve almış yürümüş sulardan… Read More »

Sevdan Beni

terketmedi sevdan beni, aç kaldım, susuz kaldım, hayın, karanlıktı gece, can garip, can suskun, can paramparça… ve ellerim, kelepçede, tütünsüz, uykusuz kaldım, terketmedi sevdan beni…

Unutamadığım

açardın, yalnızlığımda mavi ve yeşil, açardın, tavşan kanı, kınalı-berrak. yenerdim acıları, kahpelikleri… gitmek, gözlerinde gitmek sürgüne. yatmak, gözlerinde yatmak zindanı. gözlerin hani? “to be or not to be” değil. “cogito ergo sum” hiç değil… asıl iş, anlamak kaçınılmazı, durdurulmaz çığı sonsuz akımı. İçmek, gözlerinde içmek ayışığını. varmak, gözlerinde varmak can tılsımına. gözlerin hani? canımın gizlisinde… Read More »

Uy Havar

yangınlar, kahpe fakları, korku çığları ve irin selleri, aç yırtıcılar, suyu zehir bıcaklar ortasındasın. bir cana, bir başa kalmışsın vay vay! pusatsız, duldasız, üryan bir cana bir de başa seher vakti leylim -leylim cellat nişangahlar aynasındasın. oy sevmişim ben seni… Üsküdardan bu yan lo kimin yurdu! he canım… Çiçekdağı kıtlık, kıran, gül eçmaz, çağla dökmez.… Read More »

Vay Kurban

dağlarının, dağlarının ardı, nazlıdır. uçurum kıyısında incecik bir yol gider dolan-dolana, bir hastan vardır, umutsuz, belki ayşe, belki elif endamı kuytuda başak, memesinin, memesinin altında, bir sancı, bir hayın bıçak… Ölüm bu, fukara ölümü geldim, geliyorum demez. ya bir kuşluk vakti, ya akşam üstü, ya da seher, mahmurlukta, bakarsın, olmuş olacak. bir hastan vardı umutsuz,… Read More »